Kibir Ne Demek? Kibir Sözleri, Kibir İle İlgili Sözler
  • Rüzgar Karakuz
  • 0 Yorum
  • 18 Kasım 2023
  • 139

Kibir Ne Demek? Kibir Sözleri, Kibir İle İlgili Sözler

Kibir Ne Demek? Kibir Nedir? Kibirli Zıt Anlamlısı Nedir? Kibir Zıt Anlamlısı Nedir? Gösteriş ve Kibir İle İlgili Sözler Nelerdir? Kibir İle İlgili Ayetler


Kibir Ne Demek? Kibir Nedir?

Kibir, bir kişinin kendi değerini fazla görmesidir. Başarılarını veya yeteneklerini abartmasıdır. Başkalarına karşı üstünlük duygusuyla yaklaşmasıdır

Kibirli kişiler genellikle diğer insanları küçümseyebilir. Onlara karşı tepeden bakabilir ve kendi görüşlerini, bilgilerini ya da becerilerini aşırı bir şekilde vurgularlar.

Kibir, insan ilişkilerinde sorunlara neden olabilir ve kişinin gerçek değerini görmesini engelleyebilir. Tevazu ve alçakgönüllülük gibi olumlu özelliklerin aksine, kibir genellikle olumsuz bir özellik olarak değerlendirilir.


Kibirli Zıt Anlamlısı Nedir?

Kibir Zıt Anlamlısı Nedir?

TDK yani Türk Dil Kurumu na göre Kibirli sözcüğünün zıt anlamlısı Alçak Gönüllü sözcüğüdür.

Alçak gönüllü, kişinin kendisi hakkında mütevazı, öz eleştiri yapabilen, başkalarına karşı nazik ve kibar olan bir tutumu ifade eder. Alçak gönüllü kişiler, kendi başarılarını abartmazlar, başkalarını küçümsemez ve genellikle içtenlikle diğer insanlara saygı gösterirler. Bu tutum, kendi değerini bilmekle birlikte, diğer insanlara karşı anlayışlı ve saygılı olmayı içerir. Alçak gönüllülük, egoist davranışlardan uzak durma ve başkalarına karşı açık fikirli olma şeklinde kendini gösterebilir.


Gösteriş ve Kibir İle İlgili Sözler Nelerdir?

  • Kibirlenmek, ancak alçalmak olarak ifade edilebilir.
  • Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremeyecektir.
  • Bilgisizlikten daha kötü bir davranış böbürlenmektir.
  • Dünyadaki en büyük hastalık kibirdir.
  • Yalnızlığa mahkûm olmak istemiyorsanız kibrinizi bir kenara bırakın.
  • Allah, kibirli olanı zelil eder.
  • Bana, aptallığın en bariz göstergesini sorarsanız kibirdir derim.
  • Tevazu, çizilmiş bir tuval resmindeki gölgeler gibidir. Resmin daha derin ve güzel görünmesini sağlar.
  • Hiç kimseye gururla bakma, emin ol o da kendine göre üstündür.
  • Kibir, belinize bağladığınız taşlara benzer. Onunla ne yüzebilir ne de uçabilirsiniz.
  • Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür ne de uçulur.
  • Gönüllerden kibri çıkarmak iğne ile kuyu kazmaktan daha zordur.
  • Kibir ve gururlulukla haddini aşanı, Cenab-ı Hakk yerden yere çarpar.
  • Bir insandaki kibir, soğan soyarken çıkan acı koku gibi kendini hissettirir.
  • Başkalarını aşağıda gören insanlar, aynı zamanda onların yukarıdan baktıklarını da savunurlar.
  • Kendisini bilen, halkın övmesine aldanıp mağrur olmaz.
  • Bilgisiyle kibirlenmek cahilliğin ta kendisidir.
  • Bilgisizliğin en büyüğü kendini beğenmektir.
  • Bütün bir insanda kendini yüksek görme hırs ve şehvet söz söylerken soğan gibi kokar.
  • İnsanı insan yapan tevazu ve alçakgönüllülüktür. İnsanı alçaltan da kibirdir.
  • Kibirli insanlar, üzerine bastığı gölgeyi bile küçük görür.
  • Önemli olan büyük ve iyi görünmek değil gerçekten büyük ve iyi olmaktır.
  • Bilgisiyle kibirlenen insan e büyük cahildir.
  • Meşe gölgesinde filiz açan yosunlar belli bir süre sonra kendini meşe sanmaya başlıyor.
  • Kibirli insanların boyları, gölge gibidir. Büyük olduklarını sanırlar, ta ki güneş batana kadar.
  • Kibir, bilgi eksikliğini gizlemenin en çaresiz yoludur.
  • Gurur, insanı yüksek yerlere çıkarmaz, sadece yüksek yerlerden düşürür.
  • Kibirlenmek, bir çiçeğin güzelliğini, dallarının ağırlığına kurban etmeye benzer.
  • Kibirli insanlar, çiçeklerin değil, dikenlerin büyüdüğü bahçeler gibidir.
  • Tevazu, güzellik kadar nadir bulunan, ancak ondan daha değerli bir süsüdür.
  • Kibir, insanı kendi gölgesinden daha karanlık bir yerde bırakabilir.
  • Bilgeliğin aynası tevazudur, kibrin aynası ise cahilliktir.
  • Kibir, insana kendi hüsranının ardında yürüme yeteneği kazandırır.
  • Gururlu insanlar, aynı zamanda en yalnız olanlardır.
  • İnsanın kalbindeki kibir, aklındaki bilgiden daha büyük bir yük taşıyabilir.
  • Tevazu, zirveye çıkmanın değil, orada kalmanın anahtarıdır.
  • Kibir, insanı başkalarını görmekten alıkoyan bir sis perdesidir.
  • Bilgisiyle övünen kişi, okyanusu yudumlayan karıncanın hikayesine benzer.
  • Kibir, bir kuyuya düşen taş gibi, düştüğü yeri dolduramaz.
  • Gururlu insanlar, rüzgarın estiği yönü değiştiremezler, ancak yelkenleri söndürebilirler.
  • Tevazu, insanın kendi eksikliklerini fark edebilmesi ve kabul edebilmesidir.
  • Kibir, bir lambanın fazla parlaması gibi, çevresindekileri rahatsız edebilir.
  • Bilgi, paylaşıldıkça çoğalır; kibir, paylaştıkça azalır.
  • Gurur, insanı kendi zirvesinde tek başına bırakabilir.
  • Tevazu, insanın gökyüzüne bakarken yere sağlam basmasını sağlar.


Kibir İle İlgili Ayetler

Bakara Suresi, 13. ayet:

Ve kendilerine İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin denildiğinde Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim? derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük akıllılar kendileridir, ama bilmezler.

Bakara Suresi, 34. ayet:

Ve meleklere Adem e secde edin dedik. İblis hariç hepsi secde ettiler. O ise, diretti ve kibirlendi, böylece kafirlerden oldu.

Bakara Suresi, 206. ayet:

Ona: Allah tan kork denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, kuşatır. Böylesine cehennem yeter, ne kötü bir yataktır o.

Nisa Suresi, 49. ayet:

Kendilerini övgüyle temize çıkaranları görmedin mi? Hayır, Allah, dilediğini temizleyip yüceltir. Onlar, bir hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar bile haksızlığa uğratılmazlar.

Nisa Suresi, 172. ayet:

Mesih ve yakınlaştırılmış yüksek derece sahibi melekler, Allah a kul olmaktan kesinlikle çekimser kalmazlar. Kim Ona ibadet etmeye karşı çekimser davranırsa ve büyüklenme gösterirse bilmeli ki, onların tümünü huzurunda toplayacaktır.

Araf Suresi, 76. ayet:

Büyüklük taslayanlar müstekbirler de şöyle dedi Biz de, gerçekten sizin inandığınızı tanımayanlarız.

Araf Suresi, 82. ayet:

Kavminin cevabı Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış. demekten başka olmadı.

Araf Suresi, 133. ayet:

Bunun üzerine, ayrı ayrı mucizeler ayetler olarak üzerlerine tufan, çekirge, buğday güvesi, kurbağa ve kan musallat kıldık. Yine büyüklük tasladılar ve suçlu-günahkar bir kavim oldular.

Araf Suresi, 206. ayet:

Şüphesiz Rabbinin Katında olanlar, Ona ibadet etmekten büyüklenmezler. Onu tesbih ederler ve yalnız Ona secde ederler.

Yunus Suresi, 75. ayet:

Sonra bunların ardından Firavun a ve onun önde gelen çevresine Musa yı ve Harun u ayetlerimizle gönderdik. Fakat onlar büyüklendiler. Onlar suçlu-günahkar bir kavimdi.

Hud Suresi, 10. ayet:

Ve andolsun, kendisine dokunan bir sıkıntıdan sonra, ona bir nimet taddırsak, kuşkusuz Kötülükler benden gidiverdi der. Çünkü o, şımarıktır, böbürlenendir.

Hicr Suresi, 31. ayet:

Ancak İblis, secde edenlerle birlikte olmaktan kaçınıp dayattı.

Hicr Suresi, 32. ayet:

Dedi ki: Ey İblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?

Hicr Suresi, 33. ayet:

Dedi ki: Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim.

Nahl Suresi, 22. ayet:

Sizin İlahınız tek bir İlah'tır. Ahirete inanmayanların kalpleri ise inkarcıdır ve onlar müstekbir büyüklenmekte olanlardır.

Nahl Suresi, 49. ayet:

Göklerde ve yerde olan ne varsa, canlılar ve melekler Allah'a secde ederler ve onlar büyüklük taslamazlar.

Sosyal Medyada Paylaşın

0 Yorum

Yorum Yapın

Yorum yapabilmek için oturum açmanız gerekmektedir.

Sizlere Öneriyoruz

Bu blog yazısını okuyanlar aşağıdaki eğitimleri tercih ettiler!